12 Ağustos 2010 Perşembe

Merhaba

     



       30 yılı aşkındır maçlara giderim. 14 sene üstüste şampiyon olamadığımızda da büyük bir heyecanla, İnönü, Ali Sami Yen, Spor Sergi'de maçlarımızı takip ederdik. Derken başarılar, akıl almaz bir hızda, üst üste artan bir ivme ile gelmeye başladı. Her yer GS'lı doldu. Dağa-taş, Yurt içi- yurt dışı hemen her yerde GS'lılar sardı, önce ülkenin, sonra dünyanın dört bir yanını.

       Gelen Başarılar, Şampiyon Klüpler'de yarı finalden sonra, UEFA kupası ve Süper Cup ile tavan yaptı. O andan itibarende başarılarla büyüyen ve başarısızlıkları asla kabul etmeyen taraftarlar,  artmaya başladı.
  
       Şu an Ali Sami Yen tribünlerinde bloglarına yazı hazırlayan, kendilerini Ali Sami Alkış, Hıncal Uluç, Selçuk Yula kıvamında gören taraftarcıklar sarmış durumda. Kuşkusuz diğer tribünlerde de durum böyledir.Ama benim için öncelik, GS tribünleri olduğundan, perspektifimi oradan açmam anlaşılır bir durum olsa gerek. Bu blog yazarlarına inat, sık sık internet kullansam da  blog dünyasına hiç adım atmadım. Ama artık daha bağımsız ve daha özgür sınırsız yazılar yazabilmek adına bende bu dünyaya "merhaba" dedim. umarım Ali Sami Yen tribünlerinde sonum, o arkadaşlara benzemez.. Önceliğimizin her zaman GS ve başarıya giden yolu olduğunun farkında olmak ve katkı vermek, Karınca Ezmez'lerin, Alpaslan'ların ruhu, Aslanlar gibi olma dileğiyle tekrar Merhaba diyorum :)

1 yorum: