Bugün sürprizler günüydü. Spartak'ı yenmek sürpriz değildi. Zaten demiştim "Deplasmanda Kaunas gibi zayıf bir takıma bile yenilmişler, iyi oynayamıyorlar" diye. Ama bizim için moral ve güven açısından önemli bir galibiyetti her ne olursa olsun.
İki tehlikeli uzuna sahip bir takım Spartak. Yıldızları MVP L.Jackson dışarıda oynadı daha çok. Diğer uzun ise içeride. Sylvia haliyle içerideki uzun ile boğuşmak zorundaydı. Louren'in yanında Melisa ve Bahar oynadı. Bahar gibi iri kıyım bir kız bile Louren'in yanında çocuğu gibi kalıyordu. Çok ilginç, bu kadar iri bir kadın ama uzaktan baktığında normal insana benziyor. İnsan bakmaya kıyamıyor, çok güzel bir kadın ve sporcu (her açıdan). Yalnız uzaktan baktığınızda, siz uzaklık 10 metre sanırsınız oysaki 20 metredir :) Kız her oyuna uygun bir fiziğe ve oyun bilgisine sahip. İki uzun bizi epey zorladı Melisa iyi boğuştu o anlamda. Bahar hırslıydı ama mücadelesini iyi ortaya koyduğunu düşünmüyorum.
4 numaralı oyuncuları maça 4/4 ile başladı ikisine 2 lik kararı çıktı diğer ikisi 3 lüktü. Başımızı ağrıtacaktı ama P.Chatman rotasyonda gecikmeler ve saçmalamalar yaşayınca, 23 numaraları ile 4 numaraları ellerinin sıcaklıklarını yitirdi. Maçın sonunda da hep oyunda olduklarından, yoruldular, elleri titredi. 9 numaralı oyuncuları iki uzunun alternatifi olarak kenardaydı. Hangisi çıkarsa 9 numara giriyordu. Ama basketbol ile alakası olan bir kardeşimiz değildi. Ne yazık ki Bahar bunu anlayamadı. Anlayabilse üzerine oynayabilirdik hücumlarda. Ribauntları bile elinde tutamıyordu bu kızcağız.
Bizim takıma gelirsek eğer, dedim ya sürprizlerle doluyduk. Mesela maça her zamanki gibi başladıktan sonra tutulduk. 4-11 geriye düştük. Deplasmandaki maçlarda işte bu geriye düşüşten sonra toparlanamıyorduk maç kopuyordu. ama kendi evimizde seyircinin büyük etkisi oluyor.Takım gene toparlandı. Sonra aynı tutulmayı 2. periyotta da yaşadık. 24-31 geriye düştük. Gene toparlandık 31-31 yaptık durumu. Maç hep böyle git-gellerle geçti.
Hodges sürprizin kralını yaptı. Bir çok defa, atmaktan korkmadan attı. Ki "bu takıma 3. bir skorer girmezse yenemeyiz kimseyi" diyorduk. Bu 3. skorer olma görevini Hodges sağladı. Ama çok yanlış tercihlerde de bulundu. Bunu belirtmeden geçemeyeceğim. Bunun dışında kapasitelerine göre değerlendirirsek Nihan çok iyiydi ve Gintare oyunda kaldığı sürelerde pota altında çok etkiliydi işin savunma tarafında. Ama ne yazık ki o da hücumda varlık gösteremiyor. Melisa uzun süredir takımda hareket eden dişlilerden, bu hareketini bugün de gösterdi.
Seyirci fazla değildi ama çok iyiydi, maçın içindelerdi. Maçın son periyotunda VİP tribünü ve saha kenarını da havada gördüm karşı tribünde ve saha kenarında :) Hele son anlar zaten ıslıktan salon yıkılıyordu o az seyirci iyi gürültü çıkardı.
Hakemler salak takıntıları ile maç boyu devam ettiler oyuna. Çok net faul olmayan iki pozisyonda Melisa'ya faul çalındı. Bir faulünde de arkadan 4 numaraları itekledi Melisa, Lauren'e faul yaptı. Hakem 4 numaranın hareketini göremedi. Oyuncu değiştirmelerde gereksiz şekilde diğer oyuncunun çıkmasının beklenmesi ayrı komedi idi. Molalarda daha mola bitmeden hakem bunun haberini veriyordu. Hatta bir mola sonrası takım sahaya çıktı, Işıl kenerdaydı Hakem, Işıl'ın yanına geldi "sen oynuyormusun" dedi:) Görmüyor mal sahadaki 5 oyuncuyu:)
İki tehlikeli uzuna sahip bir takım Spartak. Yıldızları MVP L.Jackson dışarıda oynadı daha çok. Diğer uzun ise içeride. Sylvia haliyle içerideki uzun ile boğuşmak zorundaydı. Louren'in yanında Melisa ve Bahar oynadı. Bahar gibi iri kıyım bir kız bile Louren'in yanında çocuğu gibi kalıyordu. Çok ilginç, bu kadar iri bir kadın ama uzaktan baktığında normal insana benziyor. İnsan bakmaya kıyamıyor, çok güzel bir kadın ve sporcu (her açıdan). Yalnız uzaktan baktığınızda, siz uzaklık 10 metre sanırsınız oysaki 20 metredir :) Kız her oyuna uygun bir fiziğe ve oyun bilgisine sahip. İki uzun bizi epey zorladı Melisa iyi boğuştu o anlamda. Bahar hırslıydı ama mücadelesini iyi ortaya koyduğunu düşünmüyorum.
4 numaralı oyuncuları maça 4/4 ile başladı ikisine 2 lik kararı çıktı diğer ikisi 3 lüktü. Başımızı ağrıtacaktı ama P.Chatman rotasyonda gecikmeler ve saçmalamalar yaşayınca, 23 numaraları ile 4 numaraları ellerinin sıcaklıklarını yitirdi. Maçın sonunda da hep oyunda olduklarından, yoruldular, elleri titredi. 9 numaralı oyuncuları iki uzunun alternatifi olarak kenardaydı. Hangisi çıkarsa 9 numara giriyordu. Ama basketbol ile alakası olan bir kardeşimiz değildi. Ne yazık ki Bahar bunu anlayamadı. Anlayabilse üzerine oynayabilirdik hücumlarda. Ribauntları bile elinde tutamıyordu bu kızcağız.
Aslan Parçası Lauren'e blok'a hazırlanırken |
Bizim takıma gelirsek eğer, dedim ya sürprizlerle doluyduk. Mesela maça her zamanki gibi başladıktan sonra tutulduk. 4-11 geriye düştük. Deplasmandaki maçlarda işte bu geriye düşüşten sonra toparlanamıyorduk maç kopuyordu. ama kendi evimizde seyircinin büyük etkisi oluyor.Takım gene toparlandı. Sonra aynı tutulmayı 2. periyotta da yaşadık. 24-31 geriye düştük. Gene toparlandık 31-31 yaptık durumu. Maç hep böyle git-gellerle geçti.
Hodges sürprizin kralını yaptı. Bir çok defa, atmaktan korkmadan attı. Ki "bu takıma 3. bir skorer girmezse yenemeyiz kimseyi" diyorduk. Bu 3. skorer olma görevini Hodges sağladı. Ama çok yanlış tercihlerde de bulundu. Bunu belirtmeden geçemeyeceğim. Bunun dışında kapasitelerine göre değerlendirirsek Nihan çok iyiydi ve Gintare oyunda kaldığı sürelerde pota altında çok etkiliydi işin savunma tarafında. Ama ne yazık ki o da hücumda varlık gösteremiyor. Melisa uzun süredir takımda hareket eden dişlilerden, bu hareketini bugün de gösterdi.
Seyirci fazla değildi ama çok iyiydi, maçın içindelerdi. Maçın son periyotunda VİP tribünü ve saha kenarını da havada gördüm karşı tribünde ve saha kenarında :) Hele son anlar zaten ıslıktan salon yıkılıyordu o az seyirci iyi gürültü çıkardı.
Hakemler salak takıntıları ile maç boyu devam ettiler oyuna. Çok net faul olmayan iki pozisyonda Melisa'ya faul çalındı. Bir faulünde de arkadan 4 numaraları itekledi Melisa, Lauren'e faul yaptı. Hakem 4 numaranın hareketini göremedi. Oyuncu değiştirmelerde gereksiz şekilde diğer oyuncunun çıkmasının beklenmesi ayrı komedi idi. Molalarda daha mola bitmeden hakem bunun haberini veriyordu. Hatta bir mola sonrası takım sahaya çıktı, Işıl kenerdaydı Hakem, Işıl'ın yanına geldi "sen oynuyormusun" dedi:) Görmüyor mal sahadaki 5 oyuncuyu:)
Abdi İpekçi'de taraftarın önünde Erkek ve Kadın basketbol takımlarımız daha farklı oynuyor. Mağlubiyet görmedik ne zamandır. Bu uğur devam eder umarım. Seyircinin ne kadar etkisi olduğunu da siz düşünün. Lauren Jackson için bir şeyler söylemek istiyorum. Bu kadın Avrupa pasaportuna sahip mi bilmiyorum. Ama GS bu kadını alabilirse büyük iş yapar. Dış oyuncularımız voleybol oynar, Sylvia ve Lauren işi bitirir. Ki Lauren bugün de gösterdi 3-4-5 numaralarda oynayabiliyor. Sylvia ile yanyana pekala oynayabilirler pek de güzel olur.
Sonuç olarak, keyifli bir gündü. Salonda olduğum için her zaman ki gibi mutluydum. GS'ın SPOR klübü olduğunu bilen ve inanan insanlarız. Samsun Basket maçında takımımıza başarılar diliyoruz, kolay olmayacak bir deplasman..
Peşindeyiz!!!
Peşindeyiz!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder