3 Aralık 2010 Cuma

Adnan Polat'a Sorular

      GS'da yaşananlar artık herkesin malumu. İşler yolunda giderken Adnan Polat'ın altını oymaya çalışan muhalefet, asıllı -  asılsız dedikoduları, karalamaları medya yoluyla yayınlayıp, yönetimi zayıf hale getirdi. Yönetimin zayıf hale gelmesi tabii ki tüm şubeleri ve sporcuları etkiler pozisyona getirdi. Yani şubelerdeki sportif başarısızlıkları, Adnan Polat'tan ziyade, muhalefetin bu çirkefliğine, GS etiğine yakışmayan bel altı vuruşlarına bağlamak lazım. Muhalefetin belli kanadı, şu an sessizliğe bürünmüş durumda. Çünkü GS'da onların olmasını istedikleri anarşi ortamı, kaos oluşmuş durumda. Bu saatten sonra  fazla altını eşeleyip, deşifre olmak istemeyeceklerdir. Diğer taraftan camianın ağır topları vasıtası ile de başkana göndermeler başladı tabii ki. 

      Gelelim Adnan Polat cephesine, muhalefet böyle işlere girişti, peki Adnan Polat ne yaptı? Krizi yönetemedi Başkan. Basiretsiz, güçsüz, ezik bir karakter çizdi bu zor anlarda. Oysaki gerçek liderler, kaos anında belli eder kendini. Adnan Polat o anlamda tüm taraftarları, camiayı ve destekçilerini çok büyük hayal kırıklığına uğratmıştır.

      Adnan Polat, taraftarın onu protestosunu bile doğru okuyamamakta. Gerçekten bir acz içinde ya da gerçeği bilmesine rağmen bilmemezliğe gelip konuyu saptırmak istiyor. Ki gerçeği bilip de bunu uygulamaması daha büyük bir hata olacağından, ben bilmediğini, bu protestoyu okuyamadığını düşünüyorum. Bakın anlatayım Adnan Polat'ı artık neden istemediğimizi.

      Sayın Başkan  örneklerle açıklayacağım rahatsızlıklarımızı. Mesela, geçen sene Erkek basketbol ligi fixtürü çekildiğinde, FB'nin (sezon sonu finalinde Efes maçındaki olaylardan dolayı) 5 maçlık seyircisiz oynama cezası vardı. Fixtür çekimi olduğunda  her takım bir hafta içeride, bir hafta dışarıda oynamasına rağmen, FB 1. hafta içeride, 2. hafta dışarıda, 3. hafta içeride, 4. hafta dışarıda, 5. hafta dışarıda, 6. hafta içeride oynamıştı. 4. hafta Efes Pilsen 5. Hafta ise GS ile vardı maçları. Ve bu maçlarını seyircisiz oynamamak için TBF ile bir oyuna gitmiş, bir şekilde fixtürde oynama yapılmasını sağlamıştı. Siz ne yaptınız sayın başkan? Hiç sesinizi çıkarmadınız. Biz bunu söylediğimizde de boş işlerle uğraşmayın dediniz. Oysaki FB ile ilk maçımızı deplasmanda seyircisiz oynayıp onları yenebilirdik (kendi sahamızda zaten yeniyoruz) O zaman play offlarda olacaktık. Geçen sene 1 mağlubiyet farkı ile kaçırdık mesela Play off'u. Bu arada GS küme düşsün, olmadı Play off'lara kalamasın diye Banvit ve FB, Bornova Bld'sine yenildiler. Ki aynı FB, 21 Nisanda Bornova'ya yenildikten 7 gün sonra Play off maçında 25 sayı fark attı aynı takıma. Tabii ki bunlar ispat edilmesi zor işler ama bu anlamda sesinizi yükseltmeniz gerekmiyormuydu  Sayın Başkan?

      Gelelim Voleybola, çok eskilere gitmeyeceğim takım yapılanmalarından bahsetmeyeceğim. Çok değil 2 hafta önce GS-FB bayan voleybol takımları maç yaptılar Burhan Felek spor salonunda. Seyirci yarı- yarı idi. Hiç bir olay olmadı. Gayet sakin maç izlendi ve bitti. Bir hafta sonra bu kez FB-GS erkek voleybol takımlarının maçı vardı. Bu kez evsahibi FB gözüküyordu. 2 saat içinde Voleybol federasyonu bir karar çıkarttı ve GS ile FB arasında oynanacak Voleybol maçlarında, sadece evsahibi seyircisinin alınacağı bildirildi. Bu nedir Sayın başkan? Allah için bir kelime ettiniz mi bu konu hakkında? Peki ligin ikinci yarısı Kadın voleybol maçı ne olacak? Sadece FB'liler mi olacak ilk maçın aksine Sayın Başkan?

      Gene aynı günden devam edeyim. Pazar günü GS'ın 3 tane derbisi vardı. FB-GS voleybol erkek, FB-GS Kadın Basketbol ve GS-BJK futbol maçları. Sayın başkan İstanbul'da oynanan bu maçların saatlerinin belirlenmesinde hiç mi rolünüz yok? Siz hiç gördünüz mü FB'nin  3 değil iki branşının maçlarının birbirine çakıştığını? Siz neden bu anlamda basiretsizsiniz Sayın Başkan? GS'ı feriköy spordan farksız hale getirdiniz. Takımının Spor klübü olduğunu düşünen bir FB taraftarı, her branşın maçını izleyebilirken, biz bunu bir türlü beceremiyoruz. Denizli Belediye ile oynadığımız bence uyduruk, saati rahatlıkla gündüze çekilebilecek bir maçı gece oynayıp, gene Kadın basketbolcularımızın Aynı saatte maçı olmasından dolayı 100 kişiye oynamasına neden olmadınız mı mesela Sayın Başkan?

       Eskiden GS ile ilgili, birileri basında yazı yazacaksa, bu adamlar basının ağır topları olurdu. Öyle önüne gelen bel altı vuramazdı GS'ımıza. Şimdi 20 yaşındaki çocuklar bile GS hakkında haber yapıp, yönetime, klübe, takımlarımıza laf giydirebiliyorlar. En garip olanı, en son siz Taylandda iken Yeni Şafak Gazetesi sizinle yaptığı röportajı yayınladı. Upuuzuuun bir röportajdı. Daha sonra bu röportajı yalanladınız. Bunların hepsinin birer oyun olduğu çok belliydi. Eğer oyun değilse, zaten o gazetenin genel yayın yönetmenine, Gazeteye ve o yazara dava da açardınız. Nasıl bir hayal gücü sizin ağzınızdan uzun bir röportaj yazar? Yoksa gerçekdi de o röportaj "ama yalanlarım haberin olsun" mu dediniz Sayın Başkan?

      Frank Rijkaard sezon sonu, "bu takım kalitesiz" derken hocanıza güvenmediniz (ki o zaman Rijkard'a kızanların tamamı şimdi, "GS takımı kalitesiz" diyor). Hoca Servet'i göndermek istediğinde, LİG TV'deki bir röportajınızda "GS'da takımda kimin oynayacağını hoca belirler ama kimin gönderilecğeine ben karar veririm" dediniz. Gönderilmek istediğini bilen Servet'in (ki bu yüzden sık sık güven sorunundan bahsetti kendisi) takımda tutulmasını sağlayarak bombanın pimini çektiğinizi düşünmediniz mi Sayın Başkan? Lige ve takıma alışmış, üstelik az paraya oynayacak olan Dos Santos'un takımda kalmasını istemesine rağmen, hayır diyip bunu onaylamazken yerine oyuncu arayışına girmediniz mi Sayın Başkan?

      Bu sene Futbolcuların takımı sabote ettiği, sabote etmese bile takımda bir bölünmüşlük olduğu çok belirginleşti. Peki geçen sene durum farklımıydı? Haldun Üstünel ile Arda neden küstüler Sayın Başkan? Nerede görülmüş Futbolcunun, seçilmiş yöneticisine posta koyduğu? Geçen sene de Elano'ya, hatta ilk geldiğinde Gio'ya pas atılmadığını görmedinizmi Sayın Başkan? Ki maçlara giden birisiniz, bunun çıplak gözle çok rahat görüleceğini bildiğimden soruyorum, Hiç böyle bir durum hissetmediniz mi? Buna önlem aldınız mı Sayın Başkan? 

      Sabah akşam GS'ın altını oyan, Florya'ya çöküp, orada hakimiyet kurmak isteyen eski GS'lı topçuların bir de üyelik aidatını cebinizden ödeyip klübe üye yapmadınız mı Başkan? 

      GS için tarihte görülmemiş şekilde bir baskı, haber de değil hakaret dolu manşetler atan  TV'lerinde veren, yanlı yayınlarla, GS taraftarını malamat eden medyaya, nasıl bir yanıt verdiniz Sayın Başkan? Taraftar, "Hürriyet alma aldırtma!!!" kampanyası yaparken, bir de ayağına gitmediniz mi Hürriyetin? GS'a en aşağılık şekilde TV'de küfür eden adamla (Saatçi Ercan), Almanya'daki GS-FB maçında beraber oturup, neşe içinde yemek yemediniz mi Sayın Başkan? GS için takımı bozmaya yönelik eleştiriler yapmayı görev bilen NTV ve NTV Spora  GS firmalarının reklamını vermediniz mi? Üstelik o NTV'de bir tane GS yorumcusunun bile olmadığını  göre göre bunu sormadınız mı? Lig TV 'de  neden program yapan GS'lı yok Başkan?

      Aziz Yıldırım ile program yaptıklarında, el pençe divan duran programcıları gördüğünüzde, Rıdvanın asker arkadaşı ile konuşur gibi yayılarak oturmuş, size "yeeaa başkan" diye ettiği hitapları, davranışlarını düşünüp utanmadınız mı, üzülmediniz mi Sayın Başkan?

      Gelelim GSTV'ye. Bence 2 sene öncesine göre gayet iyi gelişmelerin yaşandığı, çalışan insanların, gerçekten ortaya bir şeyler koymaya çalıştığı bir platform. Ama dikkatimi çekti, Kanalın yöneticisi Hasan Tankaya, Mustafa Yücedağ'ı kenara çekip yaptığı tercümeleri sorguluyor (ki onu görevi değil.) Ama gel gör ki kanala uğramıyor. Kanal çalışanlarının bir çok projesi var, bunlar hayata geçirilemiyor. Öte yandan kanaldaki GS'lılar yavaş yavaş GS'dan uzaklaştırılırken,  misal Can İşbakan gibi FB'li olduğu bilinen bir genci Kanalın programlarında ve Basketbol maçlarında yorumcu olarak sık sık görmekteyiz. Bizler mesela Müge Berkalp'i  Kadın maçlarında yorumcu olarak gördüğümüzde, büyük mutluluk duyuyoruz. GS TV'de  yorum yapacak GS'lı bulamıyorumusunuz? O zaman özür dilerim ben Lig TV'den ve NTVSpor'dan. Ben onların kanallarında GS'lı yorumcu yok diye kızarken, klüp kendi kanalında bile FB'li yorumcu ile çalışıyor. Bunları bilmiyormusunuz Başkan? Yoksa biliyorsunuz da bilerek mi yapıyorsunuz. Taraftarın sabrını mı deniyorsunuz?

      Aslantepe TT Arena sürecine girmek için klüp transfer stratejisinde oynamalar yaptığınızı da duydum. Transfer döneminde yapacağınız  hareketleri ve nedenlerini de yarın anlatacağım Başkan. Umarım bunları okur veya haber alırsınız. Taraftarın neden "Yönetim İstifa!!" dediğini o zaman daha  doğru okumuş olursunuz. Bizler 14 sene şampiyonluk için bekledik. Yetmedi 14 sene Stat için bekledik. Gerekirse 14 sene de GS'a layık bir Başkan ve Yönetim Kurulu için bekleriz. Ama sizlerin, bir daha -GS'a başkan olmayacaksanız bile- bu hataları yapmamak için bu resimi iyi okumanız lazım. 

       Yarın GS'ın yapacağı ve yapmayı düşündüğü transferlerin açılımını yapacağım. GS yönetiminin neden bu hamleye giriştiğini de...

4 yorum:

  1. Eline sağlık abi, döktürmüşsün..
    Uğur..

    YanıtlaSil
  2. Yarın GS'ın yapacağı ve yapmayı düşündüğü transferlerin açılımını yapacağım. GS yönetiminin neden bu hamleye giriştiğini de..
    .
    Gönderen shncm

    Yarın dedin hala yazı yok :))) ?????

    YanıtlaSil
  3. Evet Transfer hakkındaki gelişmeler gecikti. Çünkü net olmak istediğimden arkadaşlar. şu an çok dedikodu dönüyor. Şu resmen meslekleşmiş olan duyumculuk gibi bir hünerim yada mesleğim yok. :)) Bu yüzden verdiğim isimlerin havada kalmasını istemiyorum. Teyit ettirmeye çalışıyorum. Bu arada hafta sonu iki basket bir futbol maçımız olunca onların peşinden koştuğumuzdan önceliğimiz GS diyerek onları öne aldık. Sevindirici bir hafta sonunu da bitirdik böylelikle. En kısa zamnada transferi kaleme alacağım

    YanıtlaSil
  4. Sühan bey içimde biriken şeyleri yazmışsınız. Ben düşündüğüm şeyleri yazmakta pek becerikli değilim sizin elinize sağlık. Mustafa

    YanıtlaSil